South Park. yeni sezon.

south park geçen gün 13. sezonun ilk bölümüyle geri döndü efem...
dünyadaki apple sorunsalına değinen bölüm, gittiğimiz her yerde takip ediliyor oluşumuz mevzuuna da değinmiş ucundan. biraz mide bulandırıcı...ama güzel de.


HumancentiPad adını taşıyor bahsi geçen bölüm...izleyiniz.

Gallagher'larla tanışın.. (Amerikalı olanıyla ama)


Birilerinden duydum konuşurlarken, 'aabii shameless yues kopuyooor' gibi bi serzenişle.. Hemmen dikkatimi çekti biraz daha yanaştım bu sohbeti eden hevesli gençlerin yanına.. Baktım herkes çok iyi konuşuyor, hemen eve koşup torrent'ten şıp diye bulup indirdim pilot bölümü..

Hemen ilk bölümde olmasa da 2. bölümden sonra dayanamadım bütün sezonu indirdim mideye...

Buradan henüz ilk sezonu izlememiş olanların da dizi keyfini 'spoil' etmeden (nası başarırım bunu bakıcaz) şeymlıs üzerine atıp-tutalım bakalım..

Kısaca özet geçersek (piçler); Frank Gallagher(William H. Macy) alkolik babamız, 6 çocuk sahibi, eşi tarafından terk edilmiş, tabiri caizse bi yerde eşşoolu 5 kulağın önde gideni ama çok ta kafa adam hani... Çocuklar desen, zehir.. Her biri kendi çapında zeki çocuklar... Büyükten küçüğe sıralarsak: Fiona, Lip, Ian, Debs, Carl ve Liam...Yan karakterlerden bi de kapı komşularımız Veronica ve Kev var. Joan Cusack'ın canlandırdığı agorafobik Sheila'yı da unutmayalım ki şu çemçük ağızlı kadını bi burda sevdim sanırım.. (o kadar iyi valla)

Her biri nev-i şahsına münhasır karakterlerle dolu dizinin aksiyon durumu bana çok şaşırtıcı geldi açıkçası.. Zira oldukça sıradan ve günlük olayların konu edildiği bölümlerde hayranlık uyandıran şey sanırım karakterlerin iyi işlenmesi ve cast'ın karakterlerle olan uyumu...

Bu dizi 2004 yılında Paul Abbott adındaki Britiş abimiz tarafından yaratılmış ve Cahnnel 4 UK'de yayınlanmaya devam ediyor... Sonra işte Amerikalılar da ordan uyarlamışlar.. Ancak gelin görün ki İngiliz versiyonu bayaaa bi kokuyo.. Hayran olduğum ingiliz aksanı bile dizinin uk versiyonunun 1 bölümünü bitirmemi sağlayamadı açıkçası.. Tipler filan Amerikan versiyonunun yanında oldukça tırt kalıyor.. Ama şu var ingilizler de Misfits dizisiyle Amerikalılara nasıl Heroes yapılırı öğretmiş olabilirler...(Misfits te baya kopuş bi dizi benden söylemesi)

Ha bi de Shameless US'in görsel estetiği de, anlatımı da çok başarılı.. Öyle güzel açılar, öyle yaratıcı kurgularla karşılaşıyoruz ki üzerine bi de tadından yinmez soundtrack'ler eklenince gönüllerin şampiyonu olmayı başarıyor hakkatten...
Ayrıca antiortadoks duruşları sebebiyle(bu konu baya bi işleniyor yer yer) bol sex, bol meme, bol erkek poposu da cabası... Bazı bazı romantizm tat kaçırıyor ama olacak artık o kadar..

Bi de ufak bi trivia yakaladım onu da paylaşayım tam olsun..
Gallagher'ların annesi Monica karakteri 'Syd and Nancy' (Alex Cox, 1986) filminden tanıdığımız Chloe Webb... (yani Nancy) (Frank Gallagher'ın karısı da olsa olsa o olurmuş zati.. cuk otumuş bence..)

Geri döndüler.

Evet sayın seyirciler, bu kez Avengers yani Intikamcılardan bahsediyoruz.
Hank Pym'li, Kaptan Amerika'lı, Thor'lu, Kara Panter'li çizgi film hayal gücünün sınırlarını zorluyor şu aralar. bu kadar kalabalık bir ekibin hepsine eşit sahne zamanı vermeyi başaran seri, acaip senayosuyla da dikkatleri çekiyor.
Avengers her hafta, torrent kanallarında.
(hatta bu hafta 4 bölüm arka arkaya verdiler)