Gallagher'larla tanışın.. (Amerikalı olanıyla ama)


Birilerinden duydum konuşurlarken, 'aabii shameless yues kopuyooor' gibi bi serzenişle.. Hemmen dikkatimi çekti biraz daha yanaştım bu sohbeti eden hevesli gençlerin yanına.. Baktım herkes çok iyi konuşuyor, hemen eve koşup torrent'ten şıp diye bulup indirdim pilot bölümü..

Hemen ilk bölümde olmasa da 2. bölümden sonra dayanamadım bütün sezonu indirdim mideye...

Buradan henüz ilk sezonu izlememiş olanların da dizi keyfini 'spoil' etmeden (nası başarırım bunu bakıcaz) şeymlıs üzerine atıp-tutalım bakalım..

Kısaca özet geçersek (piçler); Frank Gallagher(William H. Macy) alkolik babamız, 6 çocuk sahibi, eşi tarafından terk edilmiş, tabiri caizse bi yerde eşşoolu 5 kulağın önde gideni ama çok ta kafa adam hani... Çocuklar desen, zehir.. Her biri kendi çapında zeki çocuklar... Büyükten küçüğe sıralarsak: Fiona, Lip, Ian, Debs, Carl ve Liam...Yan karakterlerden bi de kapı komşularımız Veronica ve Kev var. Joan Cusack'ın canlandırdığı agorafobik Sheila'yı da unutmayalım ki şu çemçük ağızlı kadını bi burda sevdim sanırım.. (o kadar iyi valla)

Her biri nev-i şahsına münhasır karakterlerle dolu dizinin aksiyon durumu bana çok şaşırtıcı geldi açıkçası.. Zira oldukça sıradan ve günlük olayların konu edildiği bölümlerde hayranlık uyandıran şey sanırım karakterlerin iyi işlenmesi ve cast'ın karakterlerle olan uyumu...

Bu dizi 2004 yılında Paul Abbott adındaki Britiş abimiz tarafından yaratılmış ve Cahnnel 4 UK'de yayınlanmaya devam ediyor... Sonra işte Amerikalılar da ordan uyarlamışlar.. Ancak gelin görün ki İngiliz versiyonu bayaaa bi kokuyo.. Hayran olduğum ingiliz aksanı bile dizinin uk versiyonunun 1 bölümünü bitirmemi sağlayamadı açıkçası.. Tipler filan Amerikan versiyonunun yanında oldukça tırt kalıyor.. Ama şu var ingilizler de Misfits dizisiyle Amerikalılara nasıl Heroes yapılırı öğretmiş olabilirler...(Misfits te baya kopuş bi dizi benden söylemesi)

Ha bi de Shameless US'in görsel estetiği de, anlatımı da çok başarılı.. Öyle güzel açılar, öyle yaratıcı kurgularla karşılaşıyoruz ki üzerine bi de tadından yinmez soundtrack'ler eklenince gönüllerin şampiyonu olmayı başarıyor hakkatten...
Ayrıca antiortadoks duruşları sebebiyle(bu konu baya bi işleniyor yer yer) bol sex, bol meme, bol erkek poposu da cabası... Bazı bazı romantizm tat kaçırıyor ama olacak artık o kadar..

Bi de ufak bi trivia yakaladım onu da paylaşayım tam olsun..
Gallagher'ların annesi Monica karakteri 'Syd and Nancy' (Alex Cox, 1986) filminden tanıdığımız Chloe Webb... (yani Nancy) (Frank Gallagher'ın karısı da olsa olsa o olurmuş zati.. cuk otumuş bence..)

6 comments:

Deniz Coşkun said...

Nancy -yani Chloe Webb- dünyanın en lavuk kadını bence. Öyle bir dövesim geldi ki onu.

Shameless. Frank Gallagher'ın dildoya doyduğu dizi.

maturin said...

biz bi başladık, sonra olmadı....

p.kto said...

nası lan? bi ben mi sevdim şindi?

bi de nancy'ye ben de bi kıl oldum başta zira pek bi oyunculuk marifeti yok gibin.. gel gelelim o tutuk konuşması frank'in konuşmasına denk olmuş, sanki birbirine benzeyen çiftler gibimsi bi tat yakaldımdı.. o da benim her boku birbirine bağlama yetimden olsa gerenk.

maturin said...

yok ya, bayaa var seveni.

Deniz Coşkun said...

yok be, biz çok beğendik diziyi. biz derken, Lemancım seninle birlikte toplam 3 kişi olduk. Müzikler cidden iyi. Title sekansı da güzel.

p.kto said...

tenk yu missdeniz.